Genel

Bazen iltifatlar da ağır gelir… İnsanların sizi, ya da sizin kendinizi esir etmenizin bir yolu da size söylenen güzel şeyler ve onları sahiplenmenizdir… Sadece söylenen kötü şeyleri değil, bazen çok yüklü iltifatları da satın almayın!. Sizi “O iltifat” ne ise, onun dışında OLMA özgürlüğünden alıkoyar…...

Bu realite size yanlışlığınızı göstermek için var olan bir sistem!!! Siz kendinizle ilgili doğru olan neyin farkındalığını talep edebilirsiniz??? Sizinle ilgili doğru olan anlamadığınız, kabul etmediğiniz şey nedir? Bunu yargılamadan alıp kabul etmeye gönüllü olsaydınız, sadece sizin değiştirebileceğiniz neleri değiştirir, sadece sizin yaratabileceğiniz neleri yaratırdınız???...

(Ç eksik kalmış ☺️ Bilinç olacak. Belki de kalmamıştır.🦋 o zaman bildiğinizi bilin 😃) Empatlar etrafındaki her şeyi tahmininin ötesinde algılar… Siz ??? Hissettiğinizi düşündüğünüz korkuların, bedensel semptomların ne kadarı size ait? Ya da etrafınızda olan bitene gözlemci kalmak yerine katılımcı mı oluyorsunuz ??? Hangisi...

Kendinizi, gücünüzü ifade etmenin ne kadarı bir duruma, olaya tepki olarak ortaya çıkıyor. Gösterdiğiniz tepki gerçekten değişimi yaratıyor mu? Ya da tepki gösterdiğiniz konuyu güçlendiriyor mu? Tepki yerine her seyi değiştirebilecek olan gücünücü ETKİ olarak ortaya koysaydınız neleri değiştirebilirdiniz? Ya dünyada varolduğunuz ETKİ zannettiğinizden büyükse??? ...

Karma hepimizin korkulu rüyası. Bu konularla ilgili ya da ilgisiz hepimizin ağzından dökülen bir cümle “ eeee ne ekersen onu biçersin”. O yüzden hepimiz ne yaratacağına bakmadan - iyi, doğru, yardım- bakış açıları ile hareket ederiz. Sonuçta iyilik yaptığımız insanlardan kazık yerken ya da kötülük...

Alma verme dengesini takip etmek kısıtlı, kontrollü ve sıkıltırılmış bir dünya yaratır. Verdiğiniz kişileri ve durumları almak üzere takip edersiniz, ya da aldığınız insanlara borçlu kalmama duygusu ile vermeyi takip edersiniz. Bu sizi bütün ile birlik içinde olmaktan ve evrenin sonsuz ve sınırsızlığından uzaklaştırır. Hediye...

Mesaj Atın
Merhaba